Gemiç Köyü sitesini hazırlayan hasan güler şöyle anlatıyor. Babam 1919 yılında Kocaeli 'nin Karamürsel ilçesi DERE Köyü'nde dünyaya gelmiş.O köyde babamın dedesine Arnavut Selim derlermiş. Dedem Hasan Tabiiki o yıllarda başlayan Kurtuluş Savaşı için askere alınmış. Çeşitli cephelerde savaştıktan sonra, köyüne dönmüş. Fakat Dedemin baba evi yurdumuzu terkeden düşmanlar tarafından, diğer insanların evleri gibi yakılmış, yıkılmış harabeye dönmüş. O yıllarda henüz 17 yaşında olan babaannemi de kendi babası daha savaş zamanında iken yanına almış.Babam gözleri dolarak anlatır: Babaannemin kızkardeşi Hayriye Teyze devamlı surette sanki bir öz anne gibi yeğenini hep sırtında, kucağında taşımış. Babaannemin de o sırada etraftaki insanlar için kıt kanaat yiyecek maddeleriyle yemekler hazırladığını söylerlerdi. Babaannemin o günlerden kalan nefis yemek hazırlama ustalığına ben de yetiştim çok şükür. Hayriye Teyze ve Naciye Babaannem nur içinde olsunlar. Amiiiin.....
Dedem Babamı ve Babaannemi almak için onların bulunduğu köye(Yalova-ÇUKURKÖY) GİTTİĞİNDE MASUM BİR TEPKİ GÖRMÜŞ. Babaannemin babası SeyitAhmed: -Oğlum sizin eviniz yıkılmış. Senden başka kardeşlerin de var. Onlar evi yaparlar. Sen burada kal burada size ev var. Yok kalmam diyorsan, git evini yap, ondan sonra hanımını ve çocuğunu al git demiş. Fakat dedem savaştan yeni döndüğünü, yanında hanımını ve çocuğunu istediğini, hemen şimdi istediğini. İnşaatdaki işçilere yemek yapacak bir insana da ihtiyaçları olduğunu söylemiş. Dinletememiş. O dağ gibi savaş geçirmiş, mağrur adam bu sefer babaannemi görmüş. ona: -Naciye gel beni dinle, beraberce gidelim. Babam bizi bekliyor dediyse de babaannem: -Ne var bunda ev yapımı en fazla 3 ay sürer senelerce bekledim. 3 ay daha bekleyelim. ben babamın sözünden çıkamam demiş. Babamın anne tarafından dedesi SeyitAhmed 1877 savaşından sonra delikanlı bir çağında Balkanlardan göç eden bir Türk ailesinin ferdi. Önce Ailesi ALTINOVA Beldesine yerleşmiş. Şimdi İlçe..Oradan Çukurköy'e kendisi gelip yerleşmiş.O Köyün sevilen sayılan bir insanı olmuş. O da kendince çok iyi karar verdiğine inanmış.
Dedem babasının yanına yalnız döndüğünde derhal kendi köylerinden maviş gözlü Hafize Hanım'la evlendirilmiş. O yıllarda medeni kanun yok. Erkekler birden fazla resmi nikah kıyabiliyorlar.
İşte babacım daha 3 yaşında hiçbirşeyden habersiz,fakat analı-babalı öksüz kalıvermiş. Sene 1922...
Babam o tarihte daha 3 yaşında bilse annesini veya babasını ikna eder."beni analı-babalı öksüz bırakmayın"diye onların ayrılmasını belki de önleyebilirdi. Kader işte. Olacaklar elbet olur.Dedemin ikinci hanımından babamdan 14 yaş küçük benden ise 14 yaş büyük olan SELİM Güler amcam olur. Rahmetli amcamı çok severdik. O da bizi çok severdi. Zaten kendisinin annemin kardeşiyle evlenmesine vesile olduk. Nur içinde yatsın. Allahü Teala rahmet eylesin.
Annem ise Gemiç Köyünün sevilen ve bilgili kişisi Halid Efendinin kızıdır.Dedem yıllarca Köyümüzde muhtarlık yapmış. Ve köyümüzün seçkin bir ailesinin ferdiydi.
Babamın annemle evlenmesinin hikayesi, babaannem dedemden ayrılınca, uzun seneler baba evinde kalmış. Daha sonra Gemiç Köyünde Ahmet Çavuş ile evlenmiş.Naciye Babaannem köyde kendisini kabul ettirmiş, herzaman misafiri olan , saygı gören bir insandı. Babamın annesinden 6 kardeşi daha var.Hepsi de babamı çok sevip saygı gösterirler. Amcalarım ve amcalarımın çocukları kalabalık bir aileyiz. Amcalarımın babası Ahmet Çavuş dedem bizi çok severdi. Babaannemin vefatından sonra bile bizi hep öz evlat gibi sevmiş ve kollamıştır. İşte babam da babaannem ile beraber, Gemiç Köyüne gelir. Evlenme çağına geldiğinde de, Dedem Halit Efendinin kızı(Annem Halide Orhan) ile evlenir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder